Abraham Maslow ve Carl Rogers'ın hümanistik psikolojisi, psikanalitik pratikleri Freudyen köklerinden uzaklaştıracak şekilde etkilendi. Maslow'un psikolojik ihtiyaçlara, getirmesi, analizin insanların potansiyellerini fark etmelerine yönelik bir yöntem sağlayacak şekilde evrilmesine yol açtı.
Hareket, psikanalist Karen Horney'in toplumsal kurallara uyum sağlama konusunda baskıyı tanımlaması ile başladı. Horney bunu, yapılması kavramının hükümdarlığı olarak adlandırdı ve bu da gerçek benliğin gerçek istekleri ve ideal benliğin talepleri arasında bir çatışmaya sebep oldu. Bu fikir, Erich Fromm tarafından rahatlık ve keyif duygusunu içimizde değil de dış dünyada aramaya çalışmanın yarattığı tatminsizlik duygusundan kaynaklandığını ileri sürdü. Bu durumun değişen koşullar karşısında mantıklı ve açık fikirli davranışlar sergilemekte ve kendi eşsiz yeteneklerimizi ve fikirlerimizi diğer insanlarla ve dünyayla bağlantı kurabilmek adına yeniden keşfetmekle üstesinden gelinebilir.
0 Yorumlar