Görsel algının görüntü tanımanın bir süreci olduğunu söyleyen teoriler, bulutlara, taşlara ve doğal oluşumlara bakarak şekiller ve desenler görmek gibi günlük pratikerle desteklenir. Bunları yaparken özellikle yüze dair özellikleri seçmeye yatkınlığımız bulunur. Örneğin Ay'daki adam örüntü tanımanın ilğinç bir örneğidir.
Yüzleri tanıma kabiliyetimizin doğuştan olduğunu öne sürebilecek kanıtlar vardır. Beynimiz dışarından gelen diğer tüm görsel bilgi aracılığıyla yüz örüntülerini ayırt etmeye programlanmıştır ve bu, erken yaşlardan itibaren yapabildiğimiz bir şeydir. Ancak yüzleri seçme becerisinin yanı sıra, özelliklerdeki küçük farkları dahi fark edebiliriz. Bu da her bir yüzün tekil özelliklerini analiz etme gereksinimini duymadan bir bakışta farklı insanları tanımamıza olarak tanır. Dahası insanlar, bileşen özellikler içinde, örneğin kişinin duygu durumunu yorumlamaya olanak tanıyan dudağın veya gözlerin örüntülerini tespit etme konusunda uzmandır.
0 Yorumlar