Pek çok Avrupalı psikolog zihinsel süreçler üzerine çalışmışsa da davranışçılığa alternatif bir yaklaşım olarak ortaya çıkan bilişsel psikoloji ikinci Dünya savaşı'na kadar ortaya çıkmadı. Savaş zamanı bilgisayarlar ve bilgi teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler, psikologlara bilgi işleme şekli olarak bilişsel sürece yönelik bir model sundu.
Algı ve bellek, zihnimizin gelen bilgiyi sınıflandırma ve organize etmesi olarak tanımlanabilir.Ancak öğrenme de davranışsal düşüncenin koşullanmasına bir karşıtlık sunması açısından bu şekilde tarif edilebilir.
George Armitage Miller'la Harvard'da Bilişsel çalışmalar Merkezi'ni kuran Amerikalı psikolog Jerome Bruner, öğrenmeyi bilişsel bir süreç olarak tanımlayan ilkler arasında yer aldı. Bruner, öğrenmek için aktif katılım yoluyla bilgiyi anlamlandırmamız gerektiğini belirtti.Bilginin işlenmesinin bir yolu olarak bilişselliğe vurgu yapan bilişselci psikologlar bellek, algı ve ayrıca öğrenmeye dair ilgiyi canlandırdı. İngiltere'de Donald Broadbent ve diğerleri yeni bir alan olan dikkat konusunu inceledi.
0 Yorumlar